( 1713 Tekirdağ
/ 19.3.1790 Şumnu )
—————————-
1713 de , Rodosto’da / günümüzde Tekirdağ’da doğmuştur.
Gençliğinde Cezayir ocaklarına yazılıp, orada yükselerek Tlemsen Beyliği’ne getirilmesi dolayısıyla ” Cezayirli ” takma ismini almıştır.
Esas takma ismi “ palabıyık ” tır.
Evcilleştirdiği bir aslan ile birlikte dolaşması ile ünlü olmuştur.
—-
Gençliğinde Cezayir’e yapılan bir seferde bulunduğu gemi korsan gemisine yanaşmış ve henüz levent olan Hasan düşman gemisine ilk atlayan olmuştur.
Fakat o sırada gelen güçlü bir dalganın etkisiyle iki gemi birbirinden ayrıldığından bu delikanlı düşman gemisinde tek başına kalmıştır.
Bizimkiler tekrar gemiyi yanaştırana kadar aradan epey bir süre geçtiğinden Hasandan da ümidi kesmişler doğal olarak.
Fakat geldiklerinde kendisinin yaklaşık yirmi kişiyi etkisiz hale getirdiği ve gemiyi tek başına ele geçirdiğini görmüşlerdir.
İlk sivrilmesi bu şekilde olmuştur, ele geçirdiği gemi kendisine verilir.
—-
1770 de , Çeşme Deniz Muharebesinde / savaşında bindiği gemi ateş almış, Hasan Bey, yanan gemiyi Rus amiral gemisine yanaştırarak her iki geminin birden yanmasını temin etmiş ve bu esnada yaralı olarak denize atlamış ve yüzerek denize çıkmıştır.
Çeşme Muharebesinden sonra Rusların eline geçen Limni Adası’nı Ruslardan kurtarmıştır. Bu başarılarından dolayı kendisine, Sultan 3. Mustafa tarafından
28.10.1770 tarihinde Kaptan Paşalık ve Gazilik unvanları verilmiştir.
—-
3.Mustafa ve 1.Abdülhamit dönemlerinin Kaptan-ı Deryası olan Cezayirli Gazi Hasan Paşa, her yönüyle çökmüş bir Bahriyenin, olmayan bir Donanmanın başına Kaptan-ı Derya olarak getirilmiştir.
—-
CEZAYİR’ de bir müddet daha nam saldıktan sonra İstanbul’ a gelir ve görevlerine yenilerini katar.
Sayısız hizmet ve kahramanlığının yanında vakfettiği birçok eser bulunmaktadır. Kasımpaşada da aslanıyla birlikte görkemli bir heykeli, ismini taşıyan bir cami ve okul vardır.
Ayrıca Çeşme Kalesi’nin önünden geçerseniz, yerli ve yabancı pek çok turistin büyük bir ilgi gösterdiği bir heykelle karşılaşacaksınız.
Heykelin özelliği ise, elinde tasma ile aslan tutan bir Osmanlı paşasıdır.
İşte bu paşa, Cezayirli Gazi Hasan Paşa’dır.
—-
1773 senesinde, Haliç’te, Tersane-i Amire’nin Darağcı semtinde, Tersane Hendesehanesi’ni kurmuştur.
Bahriyeye fen devrini açmak üzere Cezayirli Gazi Hasan Paşanın Kasım 1773’de Kasımpaşa’da açmış olduğu, bugünkü Deniz Harp Okulu’nun çekirdeğini teşkil eden / oluşturan “Mühendishane-i Bahri-i Hümayun”, onun yaptığı büyük hizmetler arasındadır.
Cezayirli Gazi Hasan Paşa, 1783 yılında kendi imkanları ile Kasımpaşa’da Kalyoncu Kışlasını inşa ettirerek, bu mürettebatın / görevlilerin inzibat / sıkı disiplin ve düzen / sistem – uyum içinde yaşamasını sağlamıştır ki, bu bina gün Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Karargah binası olarak hizmet vermektedir.
—-
Burası 1784’te Mühendishane-i Bahri Hümayun / 1773 yılında 3. Mustafa zamanında tersane ve donanmanın geliştirilmesi ve de tersane halkının eğitilmesi amacıyla açılmış teknik okuldur. … Abdülhamit döneminde Mühendishane-i Bahr-i Hümayun adını almıştır.
1795’te Mühendishane-i Berri-i Hümayun / İmparatorluk deniz mühendis evi .
1883’te Hendese-i Mülkiye Mektebini doğurmuş ve İTÜ, Deniz Harp Okulu ve Yüksek Denizcilik Okulunun kuruluşlarına ön ayak olmuştur.
( Hendese : Geometri . Uzam bilim. ) İ.Kulaçoğlu.
Cezayirli Gazi Hasan Paşa, Sultan 3.Selim tarafından Sadrazamlığa atandığı tarihten kısa bir zaman sonra 19.3.1790 da ölmüştür.
—–
Amerika’yı tarihinde ilk kez vergiye bağlayan ve Osmanlı adına imza atan CEZAYİRLİ GAZİ HASAN PAŞA dır.
( 5.9.1795 – 7.3.1796 . İmzalayanlar ABD Başkanı ve Çılgın Türklerden Hasan Paşa ’dır. )
Belge de, ABD nin siyasi tarihinde yabancı dilde hazırlanmasını kabul ettiği tarihindeki NADİR BELGELERDENDİR !
ABD’nin iki asrı aşkın tarihinde, yabancı bir dille imzalanan bir kaç anlaşmadan biri olduğu gibi , yabancı bir devlete vergi ödemeyi kabul eden TEK Amerikan belgesidir.
Öyküsüne bakalım;
————————
Yıl 1783, ABD, denizlerde tek başına bayrak gezdirmeye başlar.
25 .Temmuz. 1785.’.te, bu yeni bayrağı taşıyan ilk gemi, Cezayir açıklarında Osmanlı gemileri tarafından ele geçirilir.
Bu gemi, Boston Limanı’na bağlı Kaptan Isaak Stevens’ın idaresindeki Maria’dır.
Arkasından, Philadelphia Limanı’na bağlı Kaptan O’Brien’ın Dauphin’i de aynı sonuca uğrar. 1793 Ekim ve Kasım aylarında 11 ABD gemisi daha Osmanlıların eline geçer…
—-
ABD Kongresi,
27 Mart 1794’te, Osmanlı denizcilerine karşı koyacak güçte savaş gemileri inşa edilmesi veya satın alınması için Başkan George Washington’a 700 bin altına yakın harcama yetkisi verir. Böylece ABD, Osmanlı tehdidi karşısında donanmasının temellerini atmış olur.
—-
5.9.1795 ‘te ABD bu gözdağına karşı bir anlaşma yapmayı kabul eder.
7.3.1796 ‘ da Anlaşma Kongre tarafından onaylamış ve Amerika Birleşik Devletleri, Osmanlı İmparatorluğu’nun RESMEN VERGİ MÜKELLEFİ olmuştu.
—-
Anlaşmaya göre ;
1 – ABD, Cezayir’deki esirlerin geri verilmesi.
2 – Gerek Atlantik’te, gerekse Akdeniz’de ABD sancağı taşıyan hiçbir tekneye dokunulmaması karşılığında,
642 bin altın ve yılda 12 bin Osmanlı altını (216 bin dolar) ödemeyi kabul eder.
—-
Dili Türkçe olan ve 22 maddeden oluşan anlaşmaya, Başkan George Washington ve Cezayir Beylerbeyi Gazi Hasan Paşa imza koyar.
Böylece ABD yıllık vergiye bağlanmış olur.
Bu, ABD’nin iki asrı aşkın tarihinde, yabancı bir dille imzalanan birkaç anlaşmadan biri olduğu gibi , yabancı bir devlete vergi ödemeyi kabul eden TEK Amerikan belgesidir.
(22 maddelik anlaşmanın tamamı ; avalon.law.yale.edu/18th_century/bar1795t.asp#1 adresinden incelenebilir.)
—-
ABD’nin 225. yıldönümünde Yale Üniversitesi’nin arşivinde ortaya çıkan belgenin dili ‘’ Original in Turkish ‘’ ifadesi ile baştan belirlenir.
Metin besmele ile başlayıp hemen girişinde;
—-
“Bu belge dünyanın hakimi, denizlerin ve karaların hükümdarı, kralların efendisi, sultanlar sultanı, imparatorlar imparatoru, Sultan 3.Mustafa Han’ın oğlu Sultan 3.Selim Han’ın dikkati nazarı altında imzalanmıştır.
Allah, O’nun hükmünü daimi kılsın. “
—-
Şeklinde ifadeler vardır ve bu ifadeler, metnin Türk tarafının yazdırdığını göstermekteydi.
———————
Ruhu Şad Olsun!
Her devlet gibi tarihimizde zaman zaman yapılmış kimi hatalar vardır.
Ancak bu durum, tarihteki bir çok başarılarımızı da hatırlamaya engel değildir. Çünkü;
“Türk Çocuğu !
Atalarını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.” ATATÜRK.
———
Kaynak
———
Bu yazı Bilim ve Ütopya, Aralık 2015 sayısında yer almıştır.
İdris Kulaçoğlu .