( 1188 / 1281 )
—————————–
Ertuğrul Bey , Oğuzların Bozok kolunun Kayı boyu önderi ve Osmanlı Devletinin kurucusu olan Osman Bey’in babasıdır.
Babası Süleyman Şah , annesi Hayme Hatundur .
1188 yılında doğmuştur .
Ağabeyleri Sungur Tekin , Gündoğdu ve küçüğü Tündar / Dündar isimlerinde 3 kardeşi vardır .
Ertuğrul Bey Türk töresi ve kültürüne en ileri derecede bağlı , ilkeli , zeki , ileri görüşlü , gözünü budaktan esirgemeyecek seviyede savaşçı / asker.
Adaletli , güvenilir , eli açık , yardımsever , etkin devlet adamı , sabırlı , kararlı ve kendinden sonrakilere örnek olmuş bir kişiliktir.
Dağınık yaşayan Türk topluluklarını birleştirmeyi başarmıştır.
—-
Halime Hatun ile evliliğinden 3 oğlu oldu ;
1 – Savcı Bey / Saru Batu . 1288 de öldü,
2 – Gündüz Alp . 1306 da öldü.
3 – Osman Bey . 1258 / 1326 öldü.
1281 yılında 93 yaşlarında iken Söğüt’te yaşama gözlerini yumdu .
1299 yılında Osman Bey , babası için Söğüt’te bir türbe yaptırmıştır .
Eylül ayının 2 inci Pazar günü anılmaktadır .
—-
9 . yy ‘da 50 veya 70 bin hane / çadır olmak üzere diğer Oğuz boyları ile beraber Moğol istilasınında / yayılma – kaplama – silah zoru ile ele geçirmesinin etkisiyle Buhara ve Semerkant / Özbekistan üzerinden Ceyhun nehrini / Amuderya’yı geçerek Horasan / Türkmenistan bölgesinin Merv / Mohan şehrine yerleştiler.
—————
( Bilgi notu :
MOĞOL kelimesi de ;
Eski Köktürk ve Kıpçak şivelerinde MIN QOL / BİN KOL anlamını taşıyan terimdir.
Cengiz Han unvanını alarak Han ilan edildiğinde bu imparatorluğu MINKOL / MINQOL , binlerce kolu (askeri / ordusu) olan devlet anlamını veren isimdir.
O andan itibaren / başlayarak el ağzında MINKOL olarak adlanmaya başlar.
Çin ve Avrupa tarih zaman biliminde / dizininde değişik sesle yazılarak yani
‘’ Ng ‘’ yazılımı ile MO{GN}OL (Mo{ng}olia) kayıt olmuştur.
—
Moğol diye ne IRK ne de HALK yoktur.
—
Bugün kendilerini Moğol olarak tanıtan halkın özgün isimleri ise ;
HALHA , OYRAT veya daha eski adı MÜNGÜ’dür. ) İ.Kulaçoğlu.
————–
11 inci yy ‘lın ikinci yarısında Oğuz’un + Üç Oklar + Deniz Han + Kınık boyundan olan Selçuklular‘la beraber Azerbaycan üzerinden Doğu Anadolu’ya Van Gölü‘nün batısında yer alan Ahlat’a ulaştılar.
Süleyman Şah, Boy’u ile beraber 25.2.1221 tarihinde Ahlat’tan kalkarak Erzincan taraflarına doğru yola çıktı. Amasya‘da birkaç gün kalarak bu bölgede bulunan Gürcüler ve Trabzon Rum devletine karşı savaştı. Fakat bu ülkede büyük bir otlak bulamadı.
—-
O sıralarda Halep‘te bulunan Eyyübi / Eyyubi Devleti (Ortadoğu, Mısır, Hicaz, Yemen ve Kuzey Afrika’da hüküm süren Selahattin Eyyübi tarafından kurulan bir Türk devleti (1171-1462). , haçlılarla çarpışmak üzere Süleyman Şah‘ı Halep’e çağırdı. Süleyman Şah, bütün ağırlıklarıyla ve oymaklarıyla beraber Amasya‘dan yola çıktı. Elbistan taraflarından ilerliyordu. Halep yakınlarında Fırat Nehri çıktı. Bu nehrin geçitlerini bilmiyorlardı. Süleyman Şah atını Fırat Nehrinin akarsularına sürdü. Fakat atı bu coşkun suyun akıntısına kapıldı. Süleyman Şah da ayağını üzengiden kurtaramadı.
Süleyman Şah, 1227 yılında 60 yaşında Fırat nehrini geçerken boğularak öldü.
—-
Süleyman Şah’ın Sungur Tekin , Gündoğdu , Dündar Bey ve Ertuğrul Bey adında dört oğlu vardı.
Sungur Tekin ve Gündoğdu, kendilerine bağlı olanlarla birlikte eski yurtlarına Horasan’a döndü.
Ertuğrul Gazi, annesi Hayme Ana ve küçük kardeşi Dündar’ın bulunduğu boy ise 444 çadırlık aile bağlıları ile beraber yeni bir yurt aramak için Pasin ovası ile Sürmeli çukur yöresine gittiler.
Daha sonra da batıya doğru hareket ettiler ve Ankara‘ya gelerek Karacadağ’a yerleştiler.
Bir rivayete / söylentiye göre , bu yolculuk sırasında Erzurum – Sivas arasında yer alan Yassı Çimen’de Selçuklular ve Harezmşahlar arasındaki savaşta Ertuğrul Gazi idaresindeki Kayıhanlılar ( Selçuklu safında yer almışlar ve Harezmşahlar’ın yenilmesini sağlamışlardır.
—-
Selçuklu Sultanı 1. Alaeddin Keykubat , Ertuğrul Gazi idaresindeki Kayıhanlıları bu savaşlardaki hizmetlerinin karşılığında ödüllendirdi ve Ankara‘nın batısındaki Karacadağ ’ı kışlak-yaylak olarak verdi.
Bu müjdeli – sevindirici haber Kayıhanlılar Kayseri‘de bulunurken, Selçuklu başkenti Konya‘ya gönderilen Ertuğrul Gazi‘nin oğlu Saru Batu Savcı Bey tarafından getirildi. Ertuğrul Gazi’nin Anadolu’daki ilk konak yeri Karacadağ’dır.
—-
Ertuğrul Gazi Karacadağ’a yerleşince, Ankara ve Eskişehir arasındaki bölgede Bizanslılara karşı savaşlar verdi.
İnegöl ve Yenişehir’e akın düzenledi. Ertuğrul Gazi bu akında öncü kuvvetlerin komutanı olarak Selçuklu hizmetindeydi.
—-
Ermeni derbendi’nde / İki dağ arasındaki geçit yeri, boğaz veya sınırda bulunan karakol da Bizans ordusu ağır bir yenilgiye uğratıldı. Bu zafer sonrası Sultan, Ertuğrul Gazi’yi ödüllendirerek Eskişehir / Sultanönü ve çevresini dirlik / yaşam yeri olarak verdi.
—-
1222-1230 yılları arasında, İznik İmparatoru 3. Yannis Vatatzes ile Anadolu Selçuklu Sultanı 1. Alaeddin Keykubad arasında Sultan Öyüğü ve Engürü civarında gerçekleşen uğraşlardan haberdar olan Ertuğrul Gazi, orduya hizmet amacıyla çarpışmalara katıldı, bu kapsamda Karacahisar’a yapılan kuşatmada yer aldı.
—-
Karacahisar ve Söğüt fethedildi.
Selçuklu Sultanı 1. Alaeddin Keykubat, Domaniç, Söğüt ve çevresini kendisine yurt / mülk olarak verdi.
Yazları Domaniç yaylalarında, kışları Söğüt’te geçiren Ertuğrul Gazi, Selçuklu Devleti’nin kuzey-batı uç sınırlarını en iyi şekilde koruyup, güvenliği sağladı. Ertuğrul Bey “ GAZİ ” unvanı aldı.
—-
Selçuklu Devleti’nin Moğolların / HALHA , OYRAT veya daha eski adı MÜNGÜ’lerin idaresi altına girdiği bir zamanda Anadolu’daki Türk Beylikleri Selçuklu’dan ayrılırken, Ertuğrul Gazi ‘ye sevgi bağlılığı göstermiş ve Selçuklular’a bağlı bir uç Beyi olarak etkinliklerini sürdürmüştür.
Ertuğrul Gazi’nin bu sevgi bağlılığının sonucunda Anadolu’nun dört bir tarafından gelen gazilerin, dervişlerin, alimlerin ( Ahmet Yesevi ilke ve öğretilerini yaymak için gelenlerin ) , diğer yörelerdeki Türkmenlerin onun sancağı altında toplanmasına sebep olmuştur.
—-
Ertuğrul Gazi, yöneticiliği döneminde Boy’unun etkisinin az olmasından dolayı barış merkezli, önlemlerini alan ve ölçülü bir siyaset izledi. Çevresinde bulunan Türkmen beylikleri ve Bizans / İnegöl-Karacahisar-Bilecik tekfurlarıyla / Bizans valileri ile daima iyi geçinip onların durumlarını ve siyasi şartları en ileri derecede değerlendirerek başında bulunduğu Boy’unu ve idaresi altında yaşayanları barış ve rahat içinde yaşattı.
Ertuğrul Gazi, oğlu Osman Bey‘e küçük bir beylik, deneyimli kumandanlar, iyi bir ün ve toprak ele geçirmeye uygun bir alt yapı bırakmıştır.
—-
Aşık Paşazade’ye göre soyağacı ;
Oğuz – Kayık Alp – Gök Alp – Basuk – Kaya Alp – Süleyman Şah – Ertuğrul – Osman .
—-
Şükrullah’ın Behcetü’t Tevarih adlı eserinde yer alan soy ağacı ;
Oğuz – Gök Alp – Kızıl Buğa – Kaya Alp – Süleyman Şah – Ertuğrul – Osman .
—-
Enveri ’nin Düsturname-i Enveri adlı eserinde yer alan soy ağacı ;
Gazan – Mir Süleyman Alp – Şehmelik ( Gündüz Alp ve Gök Alp 2 oğlu var ) – Gündüz Alp – Ertuğrul – Osman .
—-
Yazıcızade Ali’nin Tevarih-i Al-i Selçuk adlı eserinde yer alan soy ağacı ;
Gök Alp – Ertuğrul – Osman .
———
Kaynak
———
biyografi.net
bilgihanem.com
kimkimdir.gen.tr
guncelkaynak.com
Halil İnalcık / 2007 Osmanlı Beyliği’nin Kurucusu Osman Bey
( sayfa 479 – 486 – 487-489 – 490 )
Görüntülü anlatımlardan .
———————————-
Türk tarihinde yer etmiş bir kişiliktir .
Saygı , gurur ve gönül borcumla Rahmetler diliyorum .
İdris Kulaçoğlu . 30.3.2019 18:00 çalışma odam .