Divanü Lügati’t Türk
( 1008 / 1090 )
————————–
Türk dili sözlüğü .
Türklük biliminin / Türkolojinin kurucusu, Türk sözlükçülüğünün Atasıdır.
—-
Kaşgar’ı havasıyla, suyuyla, doğasıyla övmesi, Hakanın yaşadığı şehir olarak
nitelemesi, Kaşgar çevresindeki Adıg, Kası, Opal gibi yerleşim birimlerini kendi ili
diye anması, o dönemde bir kültür merkezi olan Kaşgar’da yetişmiş olması bu
büyük dil bilgininin ‘’ Kaşgarlı ‘’ adıyla anılmasını sağlamıştır.
—-
Soylu bir Türk ailesinden geldiğini belirten Kaşgarlı Mahmud’un verdiği bu
bilginin doğru olduğu ve Kaşgarlı’nın Doğu Karahanlı hanedanı soyundan geldiği
bilinmektedir.
Karahanlı soyundan gelişinin bir başka kanıtı da Divanu Lugati’t-Türk’te Terken
Hatun’a yazıldığı belirtilen övgü şiiridir.
—-
Terken Katun kutına tegür mendin koşug
Aygıl sizin tapugçı ötnür yaŋı tapug.
—
Terken Hatun katına sun benden bir şiir
De Hizmetkarınız umar yeni hizmetler.
—–
Tutçı yagar bulıtı altun tamar arıg
Aksa anıng akını kandı mening kanıg.
—
Bulutu hep yağdırır saf altın damlar
Aksa onun seli bana doğru, sevincim sonsuz olur ve muradıma ermiş olurum.
—–
Urmış ajun busugın kılmış anı balıg
Em sem angar tilenip sizde bulur yakıg.
—
Kurmuş dünya pususunu, kılmış onu yaralı
İlaç çare arayıp sizde bulur yakıyı.
——
Kaşgarlı Mahmud’un soy kütüğü, İslam dinini seçen ilk Türk Kağanı Abdülkerim
Satuk Buğra Han’a çıkmaktadır. 932 yılında Müslüman olan Karahanlı Kağanı
Abdülkerim Satuk Buğra Han’ın oğlu Süleyman Han’dır.
Onun oğlu Buhara fatihi Ebü’l-Hasan Harun Kılıç Buğra Han’dır.
Kılıç Buğra Han adıyla da tanınan ve Samanoğullarının merkezi Buhara’yı 992
yılında ele geçiren Ebü’l-Hasan Harun Kılıç Buğra Han bin Süleyman, Kaşgarlı
Mahmud’un dedesinin dedesidir.
Kılıç Buğra Han’ın oğlu Hotan fatihi olan Yusuf Kadir Han bin Hasan Harun’dur.
Onun oğlu ise Taraz ve İsbicap hakimi Muhammed Buğra Han bin Yusuf’tur.
Onun oğlu olan Şemsüddevle Arslan İlig unvanlı Barsgan emiri Hüseyin bin
Muhammed Çağrı Tigin de Kaşgarlı Mahmud’un babasıdır.
Annesinin Karahanlı ülkesinin tanınmış uleması / bilgini Hoca Seyfeddin
Büzürgvar’ın kızı Bubi Rabia olduğuna dair bilgiler bulunmaktadır.
Geniş kültürlü anne onun eğitimi üzerinde çok etkili olmuştur.
—-
Batı Karahanlı Hakanlarından Buğrahan Muhammet Yağan Tekin’in torunu ve
Şehzade Hüseyin Emir Tekin’in oğlu olan Kaşgarlı Mahmud, bir iç çatışma
sonucu, topraklarını terk ederek kendini Türk halklarının dili ve kültürlerini /
töresini – gelenek ve göreneklerini incelemeye adamış bir Türk şehzadesidir.
—
( Muhammet Yağan Tekin : Bogra Yagan Tégin’in torunu ve Şehzade Hüseyin
Emir Tekin’in oğludur.)
—
Eserinin ilk sayfalarında kendisinden söz ederken babasının adının Hüseyin,
dedesinin adının ise Muhammed olduğunu belirten Kaşgarlı Mahmud, daha
sonra Uygur adının açıklamasını yaparken sözü Atalarına getirir.
Atalarına ‘’ Hamir ‘’ dendiğini, bu adın amir / emir sözüne dayandığını,
Oğuzların amir diyemediği için ön seste /h/ türemesi sonucunda yaşanan bir ses
değişikliği ile ailesinin Hamir adıyla tanındığını anlatır.
—-
Kaşgar’ın 45 km güney batısındaki Opal kasabasında dünyaya geldi. Bazı
kaynaklara göre ise Isık Göl yakınındaki Bars Kul’da doğmuştur.
ilk öğrenimini gördüğü ve gençlik yıllarını geçirdiği Opal’da Hamidiyye ve
Saciyye medreselerinde tanınmış hocalardan ders almıştır.
Hocalarından biri, Divanu Lugati’t-Türk’te de adını andığı Şeyh İmam ez-Zahid
Hüseyin bin Halef el-Kaşgari’dir.
—-
30 dan fazla Türk lehçesini ve özellikle Oğuz, Kıpçak, Karluk, Bulgar, Argu,
Kençe, Uğrak, Yabaku, Peçenek, Çiğil, Suvar, Hakaniye, Tatar, Başkurt lehçe ve
ağızlarını çok iyi öğrenen Kaşgarlı Mahmud, 1072-1073 yılları arasında
hazırladığı Divanü Lügati’t Türk’ü / Türk Sözlüğünün Divanını / toplu kitabını ,
Abbasi halifesi Ebü’l-Kasım Abdullah’a armağan etmiştir.
—-
Karahanlı Türkçesi ile yazılmış ve 7500 Türkçe sözcük içerir.
—-
Türk illerini / ülkelerini adım adım dolaşan Kaşgarlı Mahmut, çalışmalarında
Türkçe’yi resmi dil olarak kabul eden Karahanlı Devleti’nden de büyük destek
gördü.
( Karahanlılar : 840 – 1212 yılları arasında Orta Asya ve günümüz Doğu Türkistan
toprakları üzerinde hüküm sürmüş bir Türk devletidir. )
—-
Türkçe’nin serpilip gelişmeye başladığı o dönemde, Mahmut’la birlikte
Balasagunlu Yusuf Has Hacib de ( 1017 / 1077 ) Türk diline büyük hizmet etti.
Kutadgu Bilig / Mutluluk / Kutlu olma Bilgisi kitabını 1069 – 1070 de
tamamlamış ve Karahanlı hükümdarı Tabgaç Buğra Han’a / Satuk Buğra Han’a
sunmuştur.
Bu iki Türk alimi, ortaya koydukları eserlerle, Türk dil birliğinin sağlanmasına
önemli katkıları vardır.
————–
Aynı zamanda filolog / dil bilimci , etnograf / toplum bilimci ve ilk Türk
haritacısı olan Kaşgarlı Mahmut, Divan-ı Lügati’t-Türk adlı eserinde; yaşadığı
devirdeki Türk illerinin ve boylarının kullandığı ağızları canlı olarak tespit etti /
saptadı.
————–
Oğuz Türklerinin 24 boyu ile ilgili şemayı da verdiği eserinde, Türkçe’nin
zenginliğini ve Arapça ile Farsça yanındaki değerini ispata / kanıtlamaya çalışan
Mahmut, ayrıca Türkçe’yi Araplara öğretmek gayesiyle / amacıyla Kitabu
Cevahirü’n-Nahvi Lügati’t-Türk / Türk dilbilgisinin özleri adlı gramer kitabını
yazdı. Bu eser, günümüze ulaşmamıştır.
—————
Divan’ında ,
* Türk dilinin grameri.
* Türk yer adları.
* Türk damgaları .
* Türk topluluklarını da etraflı şekilde anlatan Kaşgarlı Mahmut, ömrünün
sonlarına doğru tekrar memleketi Kaşgar’a dönerek, tahminen 1090 da burada
yaşama gözlerini yumdu.
Doğu Türkistan’da bulunan Kaşgar şehrine 35 kilometre uzaklıktaki Azak
köyünde olan kabri / mezarı , 1983 yılı Temmuz ayında bulundu.
—-
Türbede, Kaşgarlı Mahmud’un sandukasının bulunduğu bir oda, Kur’an okumak
için bir salon ve müze bölümü bulunuyor.
Müzede değerli alimin kitap ve makaleleri / köşe yazıları , el yazması ve basma
Kur’anlar ile bazı eşyaları var.
Müzenin duvarında, Doğu Türkistanlı bir ressam tarafından büyük boyda
yapılmış, Kaşgarlı Mahmud’u çalışırken gösteren temsili / canlandırma bir resim
yer alıyor. Müzede ayrıca Uygurların Budizm inancını yaşadıkları dönemlere ait
eşyalar göze çarpıyor. Bu eşyaların, arkeolojik kazılarda elde edildiği belirtiliyor.
Karahanlılar dönemine ait çeşitli madeni para ve süs eşyaları, müzede
sergilenen malzemeler arasında dikkat çekiyor.
Türbenin iç ve dış duvarları ile oda ve salonların tavanları, Uygur sanatının
süsleme unsurlarıyla bezenmiş / süslenmiş . Süslemeler, ahşap tavanda eşsiz bir
ihtişam / görkem – güzellik oluşturuyor.
—————
Divanü Lügati’t , Türk, sözlük olmasının yanı sıra, Türkçenin ses bilgisi ve yapı
bilgisi özelliklerini de gösteren bir şaheser / baş yapıt – üstün eser olarak kabul
edilir.
Divan , yalnız bir sözlük değildir.
Kaşgarlı Mahmud, herhangi bir lugat / sözlük kitabı gibi içindeki kelimelerin
sadece karşılıklarını vererek, arada bazı gramer / dil bilgisi kurallarına da işaret
etmekle yetinmek suretiyle yabancıların Türk dilini öğrenmeleri yolunda pratik
bir dil kitabı meydana koymak yerine her vesilede Türk kültürü, Türk etnolojisi,
Türk etnografyası, Türk folkloru, Türk mitolojisi, Türk ili coğrafyası, Türk töre ve
gelenekleri, Türk şiiri, atasözlerindeki Türk felsefesi ve dünya görüşü, tıbbi
usullerden farmakolojiye / ilaç bilimine , spordan yemek adlarına kadar
Türklüğe ait günlük hayatın akla gelebilecek nesi varsa ilişkisi düşünerek
bilgilendirmeyi amaç edinmek suretiyle eserine bir nevi “ Türkiyyat / Türklük
bilgisi ” ansiklopedisi olma hüviyet ve değerini de kazandırmıştır.
—————
Koşuk örneği 1
(Doğal güzellikleri anlatır )
—————
Keldi esin esneyü / Bulutlar gürlüyerek yükseldi .
Kudka tükel osnayu / Ve seller şarıldıyarak aktı .
Kirdi bodun kasnayu / Halak / yaratıcı hayretler içinde kaldı .
Kara bulıt kükreşir / Bulutlar gürlüyor .
—-
Kar buz kamuğ eşurdi / Karlar , buzlar eridi .
Tağlar suvı akıştı / Dağların suyu aktı .
Kökşin bulıt öşürdi / Mavimtrak bulutlar belirdi .
Kayguk bolup ögrişür / Deniz üstünde kayıklar gibi sallanıp duruyor .
—————-
Koşuk örneği 2
—————-
Tümen çiçek tizildi / Binlerce çiçek dizildi .
Bükünden ol yazıldı / O tomurcuklardan yayıldı .
Öküş yatıp üzüldi / Çok yatmaktan üzüldü .
Yirde kopa adrışur / Yerde biter bitmez ayrışır .
—-
Kızıl sarıg akraşıp / Kızıl sarı ardarda .
Yipkin yaşıl yüzkeşip / Yeşil Menekşe açıyor .
Bir bir kerü yürkeşüp / Birbirini sarıyor .
Yalnguk anı tanglaşur / İnsan buna hayran olur .
—————–
Büyük bilgin kelimelerin nerelerde ve hangi anlamlarda kullanıldığını
göstermiştir. Bu esere ve onu izleyen başka eserlere kadar yazılı edebiyat
örneklerimiz bilinmediği için, daha önceki yüzyıllara ait sözlü edebiyat
örneklerini Kaşgari’nin kitabından öğrenmekteyiz.
Sagu denilen ağıtlar, koşuk dediği koşmalar, sav dediği atasözleri ve nazım / şiir
şekillerinden başka verdiği dersten örneklerine bakarsak.
Örnek olarak ;
Alp Ertunga adındaki destanlaşmış kahramanın varlığını da yine Divan-ı Lügati’t-
Türk’ten öğrenmiş bulunuyoruz. Bu sebeplerden dolayı Kaşgarlı Mahmut’un
Divan-ı Lügati’t-Türk’ü hem dil, hem edebiyat, hem toplum ve sosyoloji /
toplumsal olaylar tarihimiz bakımından çok önemli belgeleri toplayan bir
kaynaktır.
—————–
Sagu örneği
( Ölen kişinin erdemlerini , yiğitliklerini anlatır .)
—————–
Alp Er Tunga öldi mü !
Issız acun kaldı mu ! / geçici dünya .
Ödlek öçin aldı mı ! / felek öcünü .
Emdi yürek yırtılır . / Şimdi .
—-
Ödlek yarag közetti / Felek fırsat gözetti .
Ogrı tuzak uzattı / Gizli .
Begler begin azıttı . / Beyler beyini şaşırttı .
Kaçan kalı kurtulur ./ Kaçan nasıl kurtulur .
————————–
ESERİN BULUNUŞU
————————–
Ancak bu kaynak eser 1910 yılına kadar bilinmiyordu.
Katip Çelebi’nin ‘’ Keşfüzzünun ‘’ adlı bibliyografyasında / kaynakçasında
Kaşgarlı Mahmut’tan da söz edilmiştir. Ama bu bilgi çok sınırlıdır.
—
( Keşfüzzünun : Kitapların ve fenlerin isimlerinden, şüpheli şeylerin keşfi. )
—
Vanizade Nazif Paşa’nın yakınlarından bir hanım, 1910 yılında İstanbul’daki
Sahaflar Çarşısı’nda dolaşırken bu dev eseri tozlu raflarda bulmuş, satın almak
istemiştir. Elindeki ganimetin kadrini / değerini ancak o zaman anlayan kitapçı,
kitabın fiyatını 25 altına kadar yükseltmiş, hanım da kitabı alamamıştır.
Ancak işi Maarif Nezareti’ne / Eğitim bakanlığına duyurmuştur.
“Ne olduğu belirsiz bir kitaba avuç dolusu altın verilemeyeceği” gerekçesiyle
Maarif Nezareti, eseri satın almayı reddetmiştir.
—
Haber, kitap delisi merhum Ali Emiri Efendi’ye ulaşmıştır.
Kitaplarını millete hediye / armağan ederek Fatih Millet Kütüphanesi’ni kurmuş
ve ilk müdürlüğünü yapmış olan Ali Emiri Efendi, kitapçıyı getirtmiş, eseri
inceledikten sonra adamı kütüphaneye kilitleyerek para bulmaya çalışmıştır.
İşte böyle borç harç satın alınan Divan-ı Lügati’t-Türk, uzun zaman Ali Emiri
Efendi’nin kıskanç titizliğiyle kütüphanede saklanmıştır.
Ali Emiri Efendi, eserin basımına ancak Sadrazam Talat Paşa’nın ricası üzerine
razı olmuştu.
Eldeki yazma, Kaşgarlı Mahmut’un el yazısı olmamakla beraber ondan 192 yıl
sonra Şam’lı Mehmet adında usta bir hattat tarafından yazılmış yer yüzündeki
tek nüshadır / tıpkı basımdır / kopyadır.
————
Kaynakça
————
https://www.tdk.gov.tr/divanu-lugatit-turk/kasgarli-mahmud/
https://www.hurriyet.com.tr/gundem/kasgarli-mahmud-kimdir
https://islamansiklopedisi.org.tr/kasgarli-mahmud ( detay bilgi )
https://www.turkedebiyati.org/kasgarli_mahmut.html
—–
Rahmetler olsun değerlerimize .
Sevgi ve saygılarımla …..
İdris Kulaçoğlu .2.1.2019 çalışma odam 00:02