Kürşad, 621 senesinde Çinli eşi İ-çing Katun tarafından zehirlenerek öldürülen
doğu Göktürk Devleti kağanı ÇULUK Kağan’ın küçük oğludur.
Asıl adı ŞU Tigin’dir.
KÜR eski Türkçede OK anlamına gelir.
İsmin aslı ŞAD ünvanıyla yazıldığından, Kürşad’tır.
Ses uyum kurallarıyla, Kürşat haline gelmiştir.
Çin kaynaklarında Ashina Jiesheshuai olarak,
Rus ve Kiril alfabesini kullanan Türki devletlerin kaynaklarında ise Кюрyаt ya da
Кyршаt olarak geçer.
—-
Kürşat’ın çok güçlü ve etkileyici ,çok usta bir cengaver ve silahşör
olduğu,insanlarda hayranlık uyandırdığı,ve bu yüzden Çin imparatoru Tai
Zong’un bile gözünü korkuttuğu, Çin imparatorunun Kürşat’ın varlığından
konum ve hareketlerinden rahatsız olduğu.Kürşatın çin sarayı veya başkentinde
bulunmasının çok tehlikeli olacağını düşündüğü ve bu konuyu Köktürk / Gök
Türk Kağan’ına ve Tigin’lere bildirdiği Çin kaynaklarında ayrıntılı olarak yazılıdır.
—-
Çuluk Kağan’ın ölümünden sonra kardeşi BAĞATUR Şad, Kara Kağan adını
alarak hükümdar oldu ve ağabeyinin Çinli eşi ile evlenerek Ötüken’deki Türkler
arasında huzursuzluğa yol açtı…
—-
Bir tarafta Çinliler, diğer yanda da Sırtarduş Bayurku, Dokuz Oğuz, Uygur gibi
Türk boylarının Göktürklere başkaldırıp savaşmaları ve ayrıca İ-çing Katun’un
Ötüken’de esir durumda yaşayan Çinli azınlığa destek çıkarak bunların
zenginleşmesini sağlaması sayesinde giderek zayıflayan ve kıtlık tehlikesiyle
karşı karşıya kalan Türkler, 629 senesinde Çinlilerle yaptıkları savaşta tuzağa
düşerek yenilince Doğu Göktürk Devleti yıkıldı.
—-
Başta KARA Kağan / BAĞATUR ve Kürşad olmak üzere binlerce Köktürk /
Göktürk Çinlilere esir düşerek Çin’in başkenti Siganfu’ya götürüldüler ve orada
göz altında bulundurmak amacı ile kendilerine verilen bölgede yaşamaya
zorlandılar.
—-
Türkleri asimile / kendi içlerinde yok edebilmek amacıyla Göktürk soylularını
hassa / hükümdarı korumakla görevli ordusunda subay olarak görevlendiren
Çinlilerin bu taktiği bir işe yaramamış, Türkler bağımsızlıklarına kavuşup yeniden
devlet kurmak amacıyla fırsat kollamaya başlamışlardır.
—-
Kürşad ‘ da Çin hükümdarının ordusunda subay durumundadır fakat kılıcını
milletinin özgürlüğü için çekeceği günü beklemektedir.
Esaretin beşinci yılında Kara Kağan kahrından ölür.
Esaretin onuncu yılında, yani 639 senesinde, Bozkurt soyunun en büyüğü
konumundaki Kürşad durumun iyice kötüye gittiğini görerek kırk çerisi / askeri
ile birlikte darbe yapmaya karar verir.
Arkadaşlarının, Çinliler’le kıyas kabul etmez derecede iyi silah kullanmalarına
güveniyordu.
Geceleri kılık değiştirerek Siganfu sokaklarında tek başına dolaşma adeti olan
Çin hükümdarı Tay-tsung’u yakalayarak rehin almaya ve bu sayede Çin sarayına
girerek orada bulunan Kürşad’ın ağabeyinin oğlu URKU TİGİN’i kurtarıp,
toplayabildikleri kadar Türk ile birlikte Ötüken’e giderek tekrar devlet kurmaya,
Urku Tigin’i de Kağan ilan etmeye karar verirler.
—-
Bu uğraşta başarılı olurlarsa budun / millet kurtulacak, başaramazlarsa da
dökülecek kanları geride kalanlara ödevlerini hatırlatacaktır.
—-
Fakat darbe için harekete geçtikleri gece sağanak halinde yağan yağmur
yüzünden Çin hükümdarı sarayından dışarı çıkmaz. Darbeyi ertelemenin
sakıncalı olacağını düşünen Kürşad, kırk çerisiyle birlikte Çin sarayına yürür,
amacı sarayı basarak hükümdarı esir almaktır.
Bardaktan boşanırcasına yağan yağmurun altında yüce dileğe doğru yürüyen
kırkbir Türk yiğidi sarayın kapısına vardıkları anda cenk / savaş başlar. Yüzlerce
Çinli askeri öldürürler ama binlercesi üzerlerine saldırmaya devam eder.
—-
Göktürklerin bir kısmı sarayın içinde savaşırken şehit olur, 13 yiğidi kalır.
Tek yol, sarayın has ahırını basıp at ele geçirmektir. Öyle yapılır. İmparatorun
has ahırına giren Kür Şad ve arkadaşları, seyisleri öldürürler. Buldukları atlara
atlarlar . Bütün muhafız / koruma duvarlarını parçalayarak saraydan çıkmayı
başarırlar.
Kürşad’ın önderliğinde saraydan çıkanlar Vey ırmağına doğru ilerlerler, niyetleri
ırmağı geçerek Ötüken’e doğru at koşturmaktır. Ama sağanak halinde yağan
yağmur yüzünden yükselen sular köprüyü sürükleyip götürdüğü için karşıya
geçemezler ve peşlerinden gelen Çin ordusu ile son kez cenke tutuşurlar.
—-
Binlerce Çinli askere karşı savaşan bir avuç Türk yiğidi peş peşe uçmağa varırlar.
Sadece Kürşad sağ kalmıştır, tek başına Çin hükümdarlığına karşı savaşmaktadır.
En sonunda O’ da şehit olur fakat elinde kılıcıyla atının üzerinde durmaktadır,
öldüğü halde yere düşmemiştir… Kürşad ölmüş fakat yenilmemiştir…
—-
Kürşad ve kırk çerisinin yaptıkları darbeden sonra korkuya kapılan Çinliler,
Siganfu’daki bütün esir Göktürkleri zorunlu olarak serbest bırakırlar.
Göktürkler kırküç yıl boyunca dağınık bir şekilde yaşarlar, bazı Göktürk soyluları
yeniden devlet kurma girişiminde bulunsalar dahi başarılı olamazlar…
—-
Olay ağızdan ağza yayılmış, efsanelere konu olmuş ve tutsak olan Türk Doğu
Göktürk halkı arasında milli bilince uyarıcı bir etki yapmıştır.
682 yılında Bozkurt başlı sancak tekrar kaldırılır ve Kutluk Şad / İlteriş Kağan
ile Bilge Tonyukuk ikinci Göktürk Devleti’ni kurarlar…
—-
Bu olayın etkisini atlatmak amacıyla imparator taizong hemen etkili önlemler ve
barışçı bir siyaset izlemek için harekete geçti.
Kilibi Han ünvanı ile Göktürk soylusunu Göktürk Kağanı ilan ederek eski Göktürk
topraklarında , özellikle Huing – nu bölgesine yerleşmesini isteklendirdi .
—-
Hemen yeni heyetler toplanarak Türk ileri gelenleri ile görüştürülmüş Türk
halkına iyilik ve dostluk mesajları verilmiş ve yeni kurulan veya kurdurulan
Kağanlığa kesinlikle savaş için silahlanılmaması ve hiç bir yere akın yapılmaması
en öncelikli şart olarak belirtilmiştir.
Bu ve buna benzer gelişmeler Türk tarihi açısından adeta dönüm noktalarından
ve Türk milletinin var oluşunda önemli olaylardan birisi olmuştur.
———
Kaynak
———
Nihal Atsız / Bozkurtların ölümü .
Yılmaz Öztuna / Türk tarihinden yapraklar .
Bilgicik.com
Hayaleturk.com
Resim : Pinterest .
İdris Kulaçoğlu . 30.3.2019 14:45 çalışma odam .