( Köy enstitülü ,eğitimci yazar )
—————————————–
( 30 .6. 1930 Gülağaç – Aksaray / 10.8.2018 Ankara)
1937 de köyüne yapılan ilkokula kaydoldu.
1943 de Konya sınırları içinde yer alan İvriz Köy Enstitüsü’nde öğrenimine
devam etti. İvriz / Konya köy enstitüsünü 1947 de bitirdi .
1947 – 53 , Aksaray’ın Nurgöz, Çardak ve Demirci köylerinde öğretmenlik.
1949 da , Yazılarında köyün ekonomik ve sosyal yapısını kötü gösterdiği
gerekçesiyle gözaltına alındı.
1955 – 64 , Antakya ve Ankara’da ilköğretim müfettişliği / denetimciliği.
1961 yılından başlayarak Avrupa’nın çeşitli ülkelerine inceleme, dil öğrenime ve
okutmanlık yapmak üzere çeşitli gezileri oldu.
1965 de Fransa’da sosyoloji / toplum bilimi eğitimi aldı.
1966 da UNESCO’nun “ Tüm Kitaplarıyla Dünya Kültürüne Hizmet Ödülü ” ,
1967 de Türk Dil Kurumu’nun “ Dile Hizmet Ödülü ”nü aldı.
1968 de öğretmenlikten ayrıldı.
1971-1972 yılları arasında Venedik Üniversitesi’nde Türk Dili ve Edebiyatı
dersleri verdi. 1979 – 80 de dönemin Kültür Bakanı Ahmet Taner Kışlalı
tarafından danışman olarak atandı.
Kültür Yüksek Kurulu üyeliği ve sekreterliği yaptı.
12.9. 1980 de bir süre Almanya’da kaldı.
—
“ TOROS’UN ETEĞİNDE ” adlı ilk şiiri ‘’ Türk’e Doğru ‘’ dergisinde yer aldı.
(Eskişehir, Temmuz 1945)
————
Yazıları :
————
1946 yılından başlayarak ;
*Ülkü, Varlık (1948-2000).
* Türk Dili, Çağdaş Türk Dili, Türk Dili Dergisi, ABC dergileri ile Cumhuriyet.
(1950-2000),
* Vatan, Öncü, Ulus, Yenigün gazetelerinde yayımladı.
Öğretmenlik yaptığı bölgelerde gözlemlerini yazıya dökerek Türk edebiyatında
toplumcu – gerçekçi ürünlerin ortaya konmasına katkısı oldu.
1976 yılında ‘’ Değişenler / Bizim Köy, 1975) ile Türk Dil Kurumu Ödülünü aldı.
Makal’a göre toplumcu sanat anlayışı, yaşadığı çağın sosyal / toplumsal
gerçekliğini anlatmalıdır.
Bu yüzden de eserleri anı – hikaye tarzında yazılmıştır. Öğretmenlik yaptığı,
yaşadığı köy ve eğitim anılarını eserlerinde işlemiştir.
Eserlerinin bir bölümü çeşitli dillere çevrildi.
———–
Eserleri:
———–
Bizim Köy (1950 )
Köyümden (1951)
Hayal ve Gerçek adıyla (1957 )
Memleketin Sahipleri (1954)
Kuru Sevda (1957)
Köye Gidenler (1959)
Kalkınma Masalı (1960)
Eğitimde Yolumuz Nereye (1960)
İplik Pazarı (1964)
Kamçı Teslimi (1965)
Ötelerin Havası (1965)
Yer Altında Bir Anadolu (1968)
Bu Ne Biçim Ülke (1968)
Zulüm Makinesi (1969)
17 Nisan (1969)
Kokmuş Bir Düzende (1970)
Açlık Pınarı (1973)
Bizim Köy 1975 (Değişenler, 1976)
Karanlığı Zorlayanlar (1976)
Köy Enstitüleri ve Ötesi (1979)
Bir İşçinin Günlüğünden (1980)
Hayal ve Gerçek-Değişenler (1987)
Ağlattı (1989)
Anımsı Acımsı (1990)
Faust’un Dediği (1990)
Deli Mehmet’in Türküsü (1993)
Bozkırdaki Kıvılcım (1992)
Ötelerin Havası (gezi, 1994)
Memleketin Sahipleri (1995)
Yeraltında Bir Anadolu (gezi, 1995).
—
Yıl 1943.
Köy Enstitüleri’nin babası İsmail Hakkı Tonguç, yavrularını görmeye gider.
Yurt Bilgisi dersinin o günkü konusu.
” Devletin yurttaşlara karşı görevleri ” dir.
( ” Yurttaşların devlete karşı görevleri ” değil ! )
—
Tonguç, öğrencilerinden Mahmut Makal’ı kaldırır ve anlatmasını ister.
Bu küçük köylü çocuğunun dili tutulur. Onca büyüğünün önünde heyecandan
konuşamaz.
—
Ama onun yerine Tonguç , öğretmene dönerek konuşur ;
—
” – Bunlar yüzyıllardır susturuldukları için konuşmaları kolay olmaz.
Derslerinizde ve derslerin dışında üstünde duracağınız ilk şey, bunların dilinin
çözülmesini , konuşmalarını sağlamak olmalıdır.”
( Öğretmenden istediğine bakınız ! ) İ.K
—
İşte o Mahmut Makal’ın henüz 17 yaşında yazmaya başladığı BİZİM KÖY adlı
eseri, 1950 de Menderes döneminde yayımlandığında toplumun geniş
kesimlerinde tam anlamıyla bir depreme yol açtı.
Yazarın, 17 yaşında gencecik bir öğretmenken kaleme almaya başladığı
“ KÖY NOTLARI ” kitap haline getirilip de basıldığı zaman önce iktidarın
öfkesini üzerine çekti.
( Gurur duyup , ödüllendirilmesi gerekirken !!
Yöneticiler uyanışı istemiyorlar ki ! ) İ.K
—
Çünkü köyden yükselen yoksulluk çığlığı, kulaklarını ve gözlerini her türlü
olumsuzluğa kapamak isteyenlere, köyleri yemyeşil, bereketli, güzel köylü
kızlarının berrak pınarlardan su taşıdığı yerler olarak gösterme çabasında
olanlara atılan bir tokattı.
—
Köylerde hala taş devrinin yaşandığı gerçeğini dile getirmenin bir cezası olacaktı
elbette !
—
Her yer kar altındayken, köylere ulaşım sağlanamazken , köyünde öğrencilerini
“ YAŞAMA HAZIRLAMAYA ” çalışan genç öğretmenin haberi olmadı kitabının
kopardığı gürültüden.
Karlar erimeye başlayıp, yollar açılınca ilk ziyaretçileri jandarmalar oldu
Mahmut Makal’ın ! ?
—
TUTUKLANDI .
( Düşündü ve yazdı diye ! )
—
BİZİM KÖY ise tam tersine çeşitli dillere çevrilip ülke sınırlarını aşmaya başladı.
Dönemin cumhurbaşkanı, yazarı Çankaya Köşkü’ne davet ettiğinde, bu tutum
Demokrat Parti’nin köye ve köylünün sorunlarına önem vermesi olarak
algılandı.
Ama bu da uzun sürmedi.
Önce çeşitli karalamaların boy hedefi haline gelen Köy Enstitüleri kapatıldı,
ardından Enstitülü öğretmenlere baskılar başladı.
Köye ve köylülerin içinde bulunduğu çağdışı koşullara değinen yazarlara,
aydınlara karşı sistemli bir linç kampanyası başlatıldı.
İşte o Mahmut Makal, UNESCO tarafından dünya gençliğine ÖRNEK İNSAN
seçilen, Köy Enstitülü eğitimci ve yazar Mahmut Makal, 88 yaşında yaşama
gözlerini yumdu. 10.08.2018
—————-
Mahmut Makal’ın ölümü üzerine eski dostlarından Mevlüt Kaplan ( 20.6.1930
/ ….. şiir , masal , öykü , roman , gezi , çeviri ,derleme , inceleme ) üzüntüsünü
şöyle paylaştı ;
“ Biz köyden gelen üç dosttuk.
Yıllarca birlikte aynı konuları yazdık, yaşadık.
Fakir Baykurt daha önce gitti, şimdi de Mahmut Makal yürüdü yıldızlara.
“ Bizim Köy ”ün başı sağolsun, ışıklar içinde yatsınlar.”
—————————–
Hakkında Ne Dediler:
—————————–
“ Mahmut Makal tek değildir. Başkasınınkine benzemez bir kişiliği var elbette,
o ayrı iş. Yalnız bilelim ki edebiyatımızda bir Mahmut Makal’lar çığırı açılıyor.
Onların karşısında biz küçüklüğümüzü anlamalıyız.
Yurdu da, yurdumuzla birlikte edebiyatımızı da bugünkü gençler, bu Mahmut
Makal’lar kuşağı kurtaracaktır.
Gerçeği onlar getiriyor edebiyatımıza. Hepsi de yurda değinir değinmez en güzel
dili, en temiz dili buluveriyorlar.”
(Nurullah Ataç . 21.8.1898 / 17.5.1957 Eleştirmen , yazar , şair )
—
“ Bizim Köy 1950 de bir başyapıttı. 1995 de de bir başyapıt.
Anlatılan nesne ya da olayın kendisi sanılacak ölçüde yalın anlatımıyla, sıradanı
şiire dönüştüren gözlem gücüyle, yoksulun o soylu ve varla yok arası
gülümsemesiyle donanmış genç anlatımcının duyarlı olduğu kadar da nesnel
yaklaşımıyla, Bizim Köy yazınımızda bir doruktur…”
(Prof. Tahsin Yücel. 17.2.1933 / ….. Çevirmen , roman – öykü yazarı )
—
“ Ciddi görünüşü ve ateşli anlatımı, sözündeki doğruluğu ve sakınmazlığı ile
Makal, kolayca boyun eğecek kişilere benzemiyor.
Doğru bildiğini söylemeye, bilgisizlik ve yoksulluğa karşı savaşına devam ediyor.
Durmadan yazıyor, kitapları İngilizce, Rusça, ve Fransızca dillerine çevriliyor.”
(Sophie Lannes. Bilgi yok .)
—
“ Bizim Köy’ün sanatsal yanına gelince, denebilir ki, Makal, gerçekçi Türk
yazınının duygusal yaklaşımından eylemci işleve geçişiminde tohumu çatlatmayı
başarmış , ardından Talip Apaydınlar, Fakir Baykurtlar, Dursun Akçamlar
gelmiştir.
Talip Apaydın ( 1926 / 28.9.2014 toplumcu yazar. )
Fakir Baykurt ( 15.6.1929 / 11.10.1999 yazar, romancı ,sendikacı )
Dursun Akçam ( 12.7. 1930 / 19.9 2003 Öğretmen )
Yaşar Kemal bir konuşmasında ;
‘’ Ve kendimi Mahmut Makal dışında, romancı olan ilk Türk köylüsü olarak
görüyorum. ‘’
diyerek bu gerçeği içtenlikle dile getirir.
Yaşar Kemal bu saptamasıyla Makal’ın öykülerine, anlatı gücüne ilgiyi çekiyor.
Makal, ancak Çehov gibi öykücülerde görülen alaycı gücüyle, ‘’ küçük öykü ‘’
dediğimiz türün ustalarından biri sayılmalıdır. Genel kanı, Makal’ın yazdıklarının
birer ‘’ köy notu ‘’, izlenimsel gözlemler olduğu yolundadır.
Bu kanıyla, çokları onun Bizim Köy’den sonra yazdıklarını pek önemsememiştir.
Kaldı ki, Bizim Köy’ün her parçası küçük bir öyküdür.”
( Adnan Binyazar. 7.3.1934 / …. yazar, eleştirmen. eğitimci ve öğretmen. )
—
“ Köyün içyüzünü olduğu gibi aksettiren bu yazılar köy davasını ele alacak Köyün
içyüzünü olduğu gibi aksettiren bu yazılar köy davasını ele alacak olanlar için
bir ayna vazifesi görecek, onları yanlış yollara sapmaktan kurtaracaktır.
Bu bakımdan çalışmaların, memleket için çok hayırlı olacaktır.
Gerçeği olduğu gibi görerek buna dayanan işler yapılırsa çetin zannedilen
sorunları çözmek kolaylaşır.
Yazılarında birçok insan için yüzyıllar boyunca meçhul / bilinmez kalmış ve bu
nedenden çözülmez bir düğüm sanılan sorunları açık açık arka arkaya dizişin,
köylerin kalkınması hesabına iş yapmak isteyenlere büyük kolaylıklar
hazırlamaktadır. Bu yazılarda, ayrıca bizim henüz pek alışık olmadığımız bir
üslup ve eda / anlatış şekli vardır ki, köy dilinin ulusal edebiyatımıza mal olması
için böyle yazılara pek muhtacız. Onun için bu bakımdan da hizmetin büyüktür.”
( İsmail Hakkı Tonguç. 1893 / 24.6.1960 Eğitim bilimci, köy enstitülerinin
mimarı ve dönemin İlköğretim Genel Müdürü.)
—————————–
Makal’ın sözlerinden
Örnekler
—————————–
‘’ Onun hali benim içimi yakıyor, benim sözüm onun içini. ‘’ Bizim Köy’den.
‘’ Bilmek yanmakmış büsbütün! ‘’ Bizim Köy’den.
‘’ Hemen unutmadan söyleyim. Alfabede, ” Baba bana bal al ” cümlesini
okurken, sordum:
Elli altı öğrenci içinde, yalnız bir tanesi bal görmüş.
Gerisi bilmiyor. O çocuk da, başka bir köye gezmeye gittiğinde görmüş.
“Öğretmenim, ata mı benzer bal, yoksa kuzuya filan mı?” diye bir soru
yağmuruna tutulup tanımlayamamıştım. ‘’ Bizim Köy’den.
‘’ Yüreğimin bir köşesini de, bu bozuk düzen yakıyor . ‘’ Bizim Köy’den.
‘’ Yazıklar olsun seni sevmesini bilmeyenlere ey gamlı ülke ! ‘’ Bizim Köy’den.
‘’ Yahu, açıp okuyorsunuz kitapları, bir diyeceğim yok, okuyun. Ama harabetmeyin,
kaybetmeyin ne olur, yazıktır.” Bizim Köy’den.
‘’ Gülsem olmuyor, ağlasam olmuyor, dövünsem olmuyor.
Söyleyin a dostlar, ben ne yapayım? Bizim Köy’den.
‘’ Gerçeği söylemekten korkmayınız ! ” Bizim Köy’den.
‘’ Burada tatlı sözle, akıl ve mantık yoluyla tartışma yapıp hak kazanmak, deveye
hendek atlatmaktan zordur. ‘’ Bizim Köy’den.
‘’ Hep böyleyimdir; okuyup yazamadım mı, ölü gibi bir uyuşukluk çöker içime.
Okuyunca cana gelirim.’’ Bizim Köy’den.
—-
” Okuyun ! ” derdi. ” Okumazsanız uyanamazsınız. Uyanamazsanız,
düşünemezsiniz. Düşünemezseniz, kurtulamazsınız … “
‘’ Köy enstitüleri en çok kitap giren ve en çok kitap eskitilen eğitim
kurumlarıydı.’’
‘’ Beyni ve yüreği Atatürk inkılabının ışığı ile nurlanmış köylü çocukları,
istikbalimizin / geleceğimizin büyük güvenidirler.’’
‘’ Bizim insanımız, bizim öğretmenimiz, yeniden kıyılamayacak kadar
kıyılmıştır.’’
Anımsı Acımsı’dan.
—-
‘’ Bugünler kimseye kalmaz. Bu devran değişir.’’ Zulum Makinası ’ndan.
—-
‘’ Din, Müslümanlık namazla abdestten mi ibaret diye insanın şaşası geliyor.’’
Hayal ve gerçek’ten.
‘’ Bugün, bizi kurtarmış ve bize en iyi ülkü yollarını çizmiş olan ölmez Atatürk’ün
sevgisi, yediden yetmişe dek içimizi doldurmuş ve aydınlatmaktadır.
Hayal ve Gerçek’ den.
‘’ Ne satarsak ucuz, ne alırsak pahalı.’’
‘’ Canım boyuna türkü söylemek istiyor; haykırmak söylemek istiyor.
Ne kadar hüzünlü ve kendi durum bilmem ama, dilime gelenleri söylemeden
edemiyorum:
“Hem okudum hemi yazdım, Yalan dünya senden bezdim…”
Kim söylemiş bu türküyü?
Niçin söylemiş?
Ben ne vakit duyup öğrenmişim?
Bunları bilmeye ne gerek var?
Şu anımsa gelip dilime dolanan bu beyit beni anlatmıyor mu?
‘’ Ne olursa olsun, bu millet ilerleyecek, köylü uyanacak ve neyin ne olduğunu
kendisi anlıyacaktır.
Hayal ve Gerçek’ten .
—-
‘’ Benim zavallı memleketim, sana ne kötü tohumlar ekliyorlar.’’
‘’ “Halkı anlayıp bilmeden yönetmeye çalışanlar vardır ki hiç kimsenin gık
demesini uygun bulmazlar, yerden yere çalarlar adamı.”
Kalkınma Masalı’ ndan.
—-
‘’ Dinden hareket ederek milleti uyutmak, kendilerine çekmek ve yapacaklarını
yapmak istiyorlar. ‘’
‘’ Bir giyimlik şal mı verdi,
Bir tutacak dal mı verdi,
Tükenmeyen mal mı verdi
Nem alacak Tanrı benim?
Ne değirmen ne taşım var,
Ne devletlü bir başım var
Ne sırrım ne sırdaşım var
Nem alacak Tanrı benim? ‘’
‘’ Biraz kül biraz duman ” deyimi aslında tezeğin tanımını yapmaktadır.
Bu yüzden, tezek kullanan Anadolu köylüsünün de hali küldür.
Vaktiyle yakıt parası isteyen bir müdüre istanbuldan telgraf çekmişler Doğuya:
“Bu tezek nasıl bir şeydir, kalorisi nedir, bildirin de parasını ona göre
yollayalım.”
Taşralısının nasıl ısındığını bilmeyen Saray Adamlarına Van’daki müdürün
karşılık telgrafı şöyleymiş:
“Tezek boktur, kalorisi yoktur.”
‘’ Bu efendilere göre köyde yaşamak bir çeşit mahkumiyettir / esarettir.
Demek köylerde yaşayan yirmibeş milyon insan resmen mahkum kabul
edilmektedir.
Buna göre Aziz Nesin’in dediği de doğru öyleyse:
Türkiye koskoca bir açık hava hapishanesidir. ‘’
Yer Altında Bir Anadolu’dan.
—-
‘’ Gerçeğin kolları o kadar güçlüdür ki, günü gelince perdeyi de yırtar, gerçeği
perdeleyeni de.’’
‘’ Sosyal adaletin olmadığı yerde, toplumda, ülkede mutlu bir azınlık vardır.
Bu mutlu azınlık zengindir, güçlüdür. Toplumun gelir kaynaklarının büyük kısmı
bu mutlu azınlığın elindedir. Toplumu bu mutlu azınlık dilediği gibi sömürür.
Toplumun büyük kısmı güçsüz, bilinçsiz, yoksul, işsiz, yalnız, eli göğsündedir.
Sömürüldüğünü bilmez.
O çalışır, kazanır, üretir, değer yaratır, ülkeyi kurtarır, korur, mutlu azınlık yaşar,
faydalanır. Şan şeref mutlu azınlıktadır. Mutlu azınlık efendi, çoğunluk köledir.
işin acısı, çoğunluk köle olduğunun farkında değildir.”
Zulum Makinası’ndan.
———-
Kaynak
———-
biyografya.com
Ahmet Özgür Türen
http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/mahmut-makal
Aziz Şeker. “Köy Enstitülerinin Yetiştirdiği Bir Ulu Çınar Mahmut Makal ile Bir Söyleşi”. http://www.sosyalhizmetuzmani.org/koyensutu.htm.
https://1000kitap.com/yazar/mahmut-makal/alintilar
Akıncı, Gündüz (1961). Türk Romanında Köye Doğru. Ankara: Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Yay.
Metin And (1955). “Toplum Bilimci Makal (Mahmut)”. Forum Dergisi. C. 3. S. 28. s. 15-20.
Behzat Ay (1970). “Mahmut Makal ile Bir Konuşma”. Varlık Dergisi. C. 38. S. 756. s. 12.
Mehmet Bayrak (1978). Köy Enstitülü Yazarlar Ozanlar. Ankara: Töb-Der Yay.
Adnan Binyazar (1978). “Konuşma: Mahmut Makal’la”. Türk Dili Dergisi. C. 37. S. 320. s. 429-234.
M.Mahzun Doğan (1993). “Mahmut Makal’la Söyleşi”. Çağdaş Türk Dili Dergisi. C. 5. S. 60. s. 7-13.
Ramazan Kaplan (1997). Cumhuriyet Dönemi Türk Romanında Köy. Ankara: Akçağ Yayınları.
Mahmut Makal (1960). “Gençliği Okutmak”. Türk Dili Dergisi. C. 10. S. 110. s. 68-70.
Geniş bilgi sahibi olmak isteyenler için hakkında araştırma yapanları paylaştım.
Resim : Aksaray posta gazetesi.
———
Türk çocuklarının tanıyıp , bilmesi gereken değerlerimizden.
Saygı , gurur ve gönül borcumla anıyorum.
Ruhu ŞAD olsun / sevinçle dolsun.
İdris Kulaçoğlu. 9.5.2021 çalışma odam.