KAZAK TÜRKLERİ

Tatar Kazakları

—–                      

Ukrayna kazakları

Kozak ‘ları

———————

Kazaklar ,  Kazakistan’da yaşayan Türk halkı.

Batı  toplumları tarafından Anadolu’da  yaşayanlara  Türk ismi verilirken  , Kuzey  karadenizde , Volga ‘da ,Kırım’da yaşayanlara  Tatar denilmektedir.

Esasta Kazak – Türk  bir  ırktır .

————————————-

Paylaşmamız gereken ilk bilgi

————————————-

2  Kazak topluluğu  vardır !

——
1 – Bizim bildiğimiz  KAZAK ‘lar .   Kazakistan Kazakları,

Abılay  Han ‘ın soyundan gelen bugünkü Kazakistan  Kazakları  müslüman olup 

Turani bir millettir. 

Türkiye Türkleri ile tarihi, dinsel ve kültürel gönül birliktelikleri var  olup ,

geçmişten  günümüze  kardeşlerimizdir –  dostlarımızdır.

2 –  Slav olan KOZAK ‘lar .

Rusların tarih boyunca tetikçisi olmuş barbar topluluk olan Kazaklar / ZAPOROJYE  veya  DON  KOZAK ‘ları .

Kavram kargaşası yaratan bu Kazaklar / Kozaklar , Don –  Volga yahut  Zaporojye  Kazakları öncelikle  Turani değil , slav bir millettir. Bizim bildiğimiz çekik gözlü Kazaklarla herhangi bir akrabalıkları yoktur ve üstelik bunlar  hristiyan görünümlü putperestlerdir.

—–

Her  Kazak diye anlatılanı  bizim bildiğimiz  Kazakistan  Kazakları ile

karıştırmamak gerekir.

——————-

Bu  bilgiden sonra ;

15. yy ‘da  Kuzey Türkistan’dan, Desti Kıpçak’tan  /  Kıpçak eli’nden  / Kıpçak Türklerinin güneye göçüşü sırasında bir kısımları ayrılıp bu göçe  katılmamış  ve bu sebep ile Kazak   ismiyle anılır olmuşlardır.

Kazak  Ulusunun  kökenleri  1400’lü yıllara kadar gitmektedir.

1400 ‘ lü yıllarda çeşitli Türk  toplumlarının  bir araya gelmesiyle Orta Asya’da yeni bir boy doğmuştur. 1400 ‘ lü yıllar öncesinde Kazak toprakları pek çok Türk devletinin kurulduğu geniş bozkır alanlarıdır.

Alt yapısında Kıpçak , Az / As ‘ lar , Bulgar , Uz , Karakalpak , Peçenek , Moğol  vardır .

Hür  / özgür olarak yaşarlar  ve  önderlerini oy ile seçerlerdi.

—–

Kazakistan: 15.244.547 (2018)

Çin: 1.800.000

Rusya: 647.732

Özbekistan: 800.000

————————–

KAZAKİSTAN TARİHİ

————————–

Türk  tarihi  kayıtlarında geçen “ KAZAK  ” sözcüğü belli bir toplum  adından çok “ BOZKIR  ATLISI  ‘’ anlamını taşımaktadır.

Kazak adının “  HÜR , AYRI , MERT , YİĞİT , CESUR  ‘’  gibi anlamlara geldiği de bilinmektedir.

Kazaklar, Turanlı   konar – göçer  bir toplum  olarak tarih kitaplarında yer alır.

—-

Gazneli  Sultan  Mahmut  , sarayında  400 şair ve  çok  büyük bir kütüphane bulunduruyordu.

Gazneli  Sultan Mahmut  , Türklerle  İranlıların gelenek ve savaşlarının  destanını   yazdırmak için Tus   bölgesinden  Firdevsi’yi  huzuruna çağırmıştır.

60 bin beyitten oluşan  ve 35 yılda tamamlanan Şehname’de Kazak Han’ından  konu edilmektedir.

—–

Günümüz bilim çevrelerinde Kazakların Altın Ordu Devletinin egemenliği altında yaşayan Kıpçak oymaklarından geldikleri görüşü ağırlık kazanmıştır.

Orta Asya tarihi sahnesine Cengiz Han’ın  fethe / savaşla almaya girişmesi sırasında yeniden çıkmaya başlayan Kazaklar, Rus istilasına / zorla ele geçirmesine  kadar savaş meydanlarında sürekli  hürriyet – özgürlük  uğraşı  vermişlerdir.

—–                                                                                                                                               

 Kazaklar, Moğollar döneminde Cuci  Han’a  bağlı kalmışlardır.

( Cuci Han , Cengiz Han’ın 4 oğlundan en büyüğüdür . 1227 yılında ölmüştür. 1227 den – 1783 yılına kadar  KIPÇAK EL ‘inde egemen olan  tüm Han’ların Atası kabul  edilir . )

—–

Kazak Han’lığı tarih sahnesine ilk olarak  15. inci yy ‘da ortaya çıktı ve 15 ve 16 yy ‘larda  komşu devletlerinin karşı karşıya olduğu iç ve dış sorunlarından yararlanarak Hazar Denizi’nin doğusu ile Aral Gölü’nün kuzeyinde kalan topraklardan  İrtiş  ırmağı’nın  yukarı kesimlerine ve Altay dağlarının batısına kadar uzanan bölgede Kazak Han’lığı olarak bilinen büyük  bir  konar – göçer  imparatorluğu  kurmuşlardır.

—–

Ak  Orda’nın  son  Han’ ı Barak’ın oğulları Janibek  ve  Kerey Sultanlar  1456 da Ebu’l  Hayr’ın yönetiminden kendilerine   bağlı  Uruğ  / soy ve boyları / toplulukları  yanlarına alarak Dest-i Kıpçak’ın doğusundan Moğolistan’a göç etmesi, Kazak Hanlığının kurulması  yolundaki ilk adım oldu.

—–

Başlangıçta Kazak Han’lığının toprakları batı Yedisu havalisi, Çu ve Talas nehirlerinin  olduğu bölgeleri kapsıyordu.

Tarihi   kaynaklarda ise Kazakistan kelimesi ilk defa  16. yy ’da  bu bölgeler için kullanıldı .

1480 de Janibek Han’ın ölümünden sonra sırayla tahta çıkan  Murunduk Han (1480-1511) ve Kasım Han (1511-1523) zamanlarında Kazak Hanlığının gücü artarak, Orta Asya bozkırlarının kuvvetli  devleti haline geldi.

—–

Kazak Hanlığının  merkezi  başlangıçta Sirderya nehri boyundaki  SIĞNAK  şehriydi.

Ahmet Yesevi ’nin  türbesinin bulunduğu TÜRKİSTAN  şehri  ele geçtikten sonra, bu şehir başkent oldu ve Kazak Hanları ülkeyi buradaki  Ak Saray’da  Kazakların  kararlı  yapıdaki   Han’ ı Kasım’dan sonra yerine gelen Mamaş (1523),   Tahir (1523-1533) ve Buydaş (1533-1538)  Han’lığın gücünü korumakta başarı sağlayamadılar.

—–

Han’lık  “ ULU  CÜZ ”, “ ORTA  CÜZ ” ve “ KÜÇÜK  CÜZ  ” olarak üçe bölündü.

Cüzlerin  bölünmesi   coğrafi  bölge ve boylara göre gerçekleşti.

Buydaş  Han’dan sonra tahta çıkan Kasım Han’ın oğlu Haknazar Han (1538-1580) Kazak Devletinde babasının ölümünden sonra ortaya çıkan 15 yıllık fetret / duraklama  devrinin zararlı sonuçlarını düzeltmekte büyük başarı sağladı.

42  yıllık saltanatıyla Kazak Hanlığı tahtında en uzun süre oturan  Han sıfatını alacak olan Haknazar, evvela  Cüzler arasında bir birlik oluşturdu.

Böylece Tahir ve Buydaş Han’lar devrinde Han’lığın parçalanan siyasi  otoritesini  / yönetim kuvvetini yeniden eski haline getirdi.

Hatta Kırgızları da idaresi altına alarak, Kazak ve Kırgızların Han’ı ünvanına da sahip oldu . Haknazar’dan sonra tahta çıkan Tahir Han’ın torunu Şıgay Han (1580-1582) ve Tauekel Han (1586-1598) devirlerinde Kazak Hanlığının  gücünü  korudular. 

—–

17.  yy ‘da  Han’ lık gücünü kaybetmeye başladı.

Bu  yy ‘ lın  sonlarından başlayarak  Kazaklara zaman  zaman  saldırılar düzenleyen Cungarlar , 18. yy ‘ lın  başında baskılarını arttırdılar.

Cungarlar , 1723  de bir kaç yıl sürecek büyük bir saldırı gerçekleştirerek, Kazakların asırlarca izi silinmeyecek derecede ağır kayıplar vermesini sağladılar.

Sağ kalanlar yurtlarından  aç – sefil / yoksul başka yerlere göç etmek zorunda kaldı.

Bu felaket / yıkım  “ Aqtaban Şubrındı  / ayak tabanları şişti  deyimiyle Kazakların hafızasında / belleğinde derin izler bıraktı.  

Abılay  / Abalay ve Ebul  Hayr  Han’ların idaresinde Kazak güçleri, 1728 ve 1729 yıllarında  Cungar  saldırılarını durdurarak geri püskürttü. 

Ancak bu, Cungar tehlikesini tamamen ortadan kaldırmıyordu. Buna çare arayan Küçük Cüz  Han’ı Ebu’l  Hayr, Çarlık Rusya’nın  koruma ve kollamasına  sığınmayı  uygun gördü.

Çariçe Anna İvanovna , 19. Şubat. 1731 de imzaladığı fermanla / emirle , Küçük Cüz’ü  koruma ve kollaması  altına aldığını bildiriyordu .

Bunu 1740 da Orta Cüz’ün, 1742  de  Büyük Cüz’ün Rusya’nın  koruma ve kollamasına  girmeyi kabul etmesi takip etti.

————————-

Çarlık Rusya

İdaresinde Kazaklar

————————-

* Rus Çarları, Kazak cüzlerini  koruma ve kollamaları  altına aldıklarını ilan ettikten sonra, tahta çıkan Kazak Han’ larını  onaylamaları  ve bizzat kendi atamaları  başladı.

—–

* Himayesi / koruma ve kollaması  altındaki  Han’ ların faaliyetlerini / etkinliklerini , bölgedeki Rus görevlileri  vasıtasıyla kontrol ettiler. Böylece Kazak Han’larının  halk içinde  saygınlığı  kalmadığı gibi Han’lık da yıkılmaya yüz tuttu.

—–

* Kazak topraklarında Rus yayılması, 18. yy  başlarında İrtiş Irmağı boyunda bir dizi Rus kalesinin inşa edilmesi, ardından da İrtiş’ten Ural Irmağına uzanan  dayanıklı  konuma getirilmiş  bir hattın kurulmasıyla başladı.

—–

* Ruslar 1853 de Ak Mescit  / Kızıl Orda , ertesi yıl Vernıy  / Alma Ata / Almatı ’yı ele geçirdiler.

Kazak topraklarını  4  eyalete böldüler.

1 – Uralsk

2 – Turgay

3 – Akmolinsk

4 – Semipalatinsk .

19. yy ‘lın son yarısından başlayarak Kazakistan’ın kuzeyinde çok sayıda Rus köyü  kuruldu.

—–

*  20. yy ’ lın başında Kazaklar arasında milliyetçilik hareketi gelişmeye başladı.

1905 devrimi ardından toplanan ilk iki Duma’da  / Devlet Meclisinde  Kazak milletvekilleri yer aldılar.

1910 yılında çıkan AYKAN  adlı    Kazak Gazetesini ,

1913’de neşredilen / yayınlanan  KAZAK  adlı gazete izledi.

1916 yılında Abdülgaffar  ve  Amangeldi  İmanov  önderliğinde Ruslara karşı başlayan ayaklanma  bastırıldı.

—–

* Ekim devriminde  Alihan Bökeyhanov  önderliğindeki Kazaklar, Sovyetlerden tam özerklik istediler.

Aynı  yıl  ALAŞ  ORDA  olarak bilinen milliyetçi Kazak hükümeti kuruldu.

(20. yüzyıl başlarında Çarlık Rusya’sı  yıkıldığında kurulan devletin ve devleti kuran kadronun oluşturduğu hareketin  adı. )

—–

1680 yılında başa geçen  TEUKE Han , Kazaklar arasında ilk kez  kurduğu ŞURA /  Danışma  kurulu  ile devlet yaşamında  yeni bir dönemi başlattı.

Bu  gün dahi halk  arasında yaygın olan ‘’ 6 ALAŞ ‘’ düşüncesi  bu dönemde kurumsallaştı .

6  Alaş içinde :

1 – Doğu Kırgizistan’da yaşayan Kazak grupları / ulu cüz . ( TÖLE  Bİ / BEY )

2 – Orta  Kazakistan ‘ da yaşayan Kazak grupları / orta  cüz . ( KAZIBEK  Bİ / BEY )

3 – Batı Kazakistan’da yaşayan Kazak grupları / Kiçi – küçük cüz . ( AYTEKE  Bİ / BEY )

4 – Kırgızlar . ( GOGIRIM  Bİ / BEY )

5 – Karakalpaklar . ( SASIK  Bİ / BEY )

6 –  Gıyat  ve Katagan  gibi gruplar yer aldı .

—–

Bu grupların hepsi  TEUKE  Han’a bağlıydılar.

Kayıp Han ve BOLAT  Han’larla süren  BİRLİK  DÖNEMİ , Moğol  Jongar’lara 1723 de  yenilmeleriyle  son buldu .

Doğu Kazakistan ve Ulu cüz, Jongar’ların  elinde kaldı.

1726  da  , Teuke  Han’ın torunu SAMEKE Han , Orta cüze Han oldu .

Kiçi / küçük cüze , Ebul HAYIR , Han oldu .

SAMEKE  Han’dan sonra  ABDULMEMMET  Han tahta çıktı .

—–

* 1739  da  kendi isteği ile Han’lığı  ABILAY / ABALAY  HAN ’a bıraktı.

Abılay Han , Moğol ve Rus’lara karşı kazandığı  başarılar hem saygınlığını arttırdı hem de  Rus’ların  egemenliği altında yaşayan Türk toplumlarına bağımsızlıklarını kazanabilecekleri düşüncesini oluşturdu. 

Tarihçi prof. dr. Mehmet  Saray  , Osmanlı belgerindeki araştırmaları sırasında  Abılay Han’ın , 24 üncü   Osmanlı  Padişahı  1.inci Mahmud’a  yazdığı şu mektubu buldu :

—–

‘’  Bizim kuzeyimizde Başkurt isimli , sünnet ehli  bir halk yaşamaktadır. Bunlar Rus’lara esir düşmüşlerdir. Kazak Han’lığı ve Osmanlı İmparatorluğu güçlerimizi birleştirerek Başkurt’ları Rus esaretinden  kurtaralım . ‘’ 

—–

Bu gün bile Abılay Han  milli birliğin , bağımsızlık ve hürriyet  bayrağının sembolüdür .

1771 de Kazak  boylarından  gelen  Bey’ler , Batırlar / yiğitler , ileri gelenler Türkistan / Yesevi  türbesinin  büyük Aksaray salonunda  toplantı yaparlar ve oy birliği ile ABILAY’ı  , bütün Kazakların Han’ı ilan edip , AK OTAĞ’ a oturturlar .

1781 de Abılay Han ölür ve yerine dönemi  kısa olan  Veli  Han geçer.

—–

* Türkistan ;

1785 de Buhara Han’ı , Mir  Şahmurat’ın eline geçer .

1799  da Taşkent’te egemen olan Yusuf Hoca  Türkistan’ı alır.

1819  da Türkistan’ı , Hokant  Han’ı Ömer  , Ahmet Yesevi ‘yi ziyaret edeceğim diyerek  o dönem başta bulunan  TOKAY TÖRE ‘ yi aldatır ve savaşmadan  eline geçirir  ve 12.7.1864 e kadar elinde kalır.

12.6.1864 ‘de Türkistan , Rus’ların eline geçer .

—–

*  1919-20 yıllarında Beyaz Rus ordusunu yenilgiye uğratan Kızıl Ordu, Kazakistan’ı  ele geçirdi. Orenburg’da  özerk  bir Cumhuriyet kuruldu.

Önce KIRGIZ  olarak konulan adı, sonradan KAZAK  adı ile değiştirildi.

Başkent  Alma Ata  / Almatı  oldu.

—–

* 1927  den  sonra  konar – göçerlere  yerleşik hayatı benimsetmek isteyen Sovyet hükümeti, bölgeye pek çok Rus ve Ukrayna’lıyı yerleştirdi. Bu şekilde başlayan süreç sonucu, ülkeye giren slav asıllıların sayısı hızla arttı.

—–

* 5. Aralık. 1936 ’da kabul edilen Sovyetler Birliği’nin yeni anayasasında Kazak Muhtar Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin statüsü yükseltilerek, Birlik Cumhuriyeti olmuştur ve Kazakistan Komünist Partisi / KKP ’nin ilk kongresi de 1937 yılında yapılmıştır.

—–

* Kazakistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ni  L. Brejnev , I. D. Yakovlev N. I. Belyaev  ve I. Yusupov gibi isimler yönetti.

Sosyalist dönemde uzun süre Komünist Partisi 1. Sekreteri olarak görev yapan  Dinmuhammed Ahmedoviç  Konayev (1959-1962 ve 1964-1986) etkili oldu.

* 1971 den beri SSCB  Politbüro üyesi de olan Konayev’in 16. Aralık. 1986 da emekli  edilerek yerine Kazakistan dışından  Gennadi  Kolbin’in Kazakistan Komünist Partisi 1. Sekreterliğine seçilmesi Kazak gençlerinin protesto / karşıt  gösterilerine sebep oldu.

Gorbaçov’un Perestroyka / yeniden  yapılanma  ve Glasnost  / açıklık  politikalarının uygulandığı dönemde  meydana  gelen bu gösteriler, Sovyetler Birliği tarihinde demokratik taleplerini / isteklerini açıkça ortaya koyan ilk kitlesel  hareket olarak yerini aldı.

—–

* Kazak aydın ve siyasetçilerinin buna paralel çalışmaları sonucunda 1989 da Moskova  , Kolbin’i  merkeze almak ve yerine Kazakistan’ın kendi içinden çıkan lideri  NUR  SULTAN  NAZARBEYEV ‘ i seçmek zorunda kaldı.

—–

* 1. Aralık .1991 de referandum /  halk oylaması yapılarak, Kazakistan’da başkanlık sistemine geçildi ve ilk devlet başkanı olarak  Nursultan Nazarbayev  seçildi.

Kazakistan   parlamentosunun 10 .Aralık .1991’de yapılan toplantısında Kazakistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti olan isminin KAZAKİSTAN  CUMHURİYETİ  olarak değiştirilmesi kabul edildi.

16. Aralık. 1991’de de Kazakistan bağımsızlığını ilan etti.

—————–

**  Moğol  / Bin Kol  kökenli  halk topluluğu. Kalmuklar ve Öletler de denilen bu topluluk, kendilerini  Oyrat olarak adlandırırlar. Moğolcanın  Oyrat  lehçesini konuşurlar.

—————–

TARİHİ   BİLGİ

—————–

DNİEPER  Kozakları

Kazakları

———————–

Küçük  Rusya dili konuşan Dnieper Kazakları, Polonya – Litvanya krallığının güneydoğusunda, Kırım Han’lığıyla temas noktasındaki  Ukrayna’ ya yerleştiler.

Modern çağların başında Polonya ve Rusya’da köylülerin durumunun kötüleşmesi, Kazakların sayısını arttırdı. Anadolu’ya kadar uzanan akınlarla hem müslüman, hem de hıristiyan komşularını sürekli olarak kaygılandırdılar.

Polonya kralları bir miktar  Kozak’ı – Kazak’ı  büyük imtiyazlar / ayrıcalıklar  karşılığı hizmetlerine alarak yola getirmeye çalıştılar. Ama daha doğuda, Dnieper üzerindeki  Sieç adasını  sıkıca  sağlamlaştıran  Zaporag  Kazakları  / çağlayanlar / POROK  ötesi adamları  tamamıyla bağımsızdılar ve Polonya’ya karşı isyanları destekliyorlardı.

Brest  birliğinden beri ortodoks Küçük Rusyalılar birliğe katmaya uğraşan Polonya kralları, dini siyasetleri  gereğince bu isyanları kışkırtmaktaydı. Aynı zamanda kralların,  Polonyalı devlet adamlarının çıkarına ve Kazakların zararına büyük malikâneler  /  gösterişli  yurtluk  kurmak isteyen siyaseti de, kışkırtıcı bir sebepti.

—–

1649 ‘da  Bogdan  Hmelnitski’nin  isyanı Zborovo’da   başarıyla sonuçlandı  ama bu başarı ancak,

1654 ‘de Pereslavl   antlaşmasıyla Kazakların muhtariyetini tanıyan Rusya’ya boyun eğme sonucunda sağlamlaştı.

Ukrayna Kazakları o tarihten sonra kendi kendilerine taktıkları boyunduruğu silkip atmayı denedilerse de başaramadılar. Bu çarpışmaların en çok bilinen dönemi  Ataman Mazeppa ile İsveç kralı Karl XII’nin Deli Petro’ya karşı imzaladıkları antlaşmadır.

—–

Ukrayna Kazakları kendi seçtikleri bir Hetman  / küçük  Rusya dilinde Ataman  tarafından yönetilirlerdi.  Bu  Hetman yönetimde ihtiyarlar meclisi veya Starşina yardım ederdi. Halk polks denilen toprak bölümlerine dağıtılmıştı.  bu polks’lar sotnia’lara bölünürdü.

( SOTNİA : Yüz kişilik Rus ve Kazak  süvari  bölüğüne  verilen  isim . )

1764  de  bu hürriyetleri  , 2. inci Katerina  ortadan kaldırarak son  Atamanı istifaya zorladı  ve  Kazak muhtariyetinin  kalesi olan Zaporag’ların  « Sieç »ini yıktırdı.

1794  de  Kazak birlikleri  Rus ordusuna katıldı, sonra  Kuban’a nakledildi .

——————-

DON  Kazakları

——————-

Büyük   Rusya dili konuşan Don Kazakları da Kırım için tehlikeli bir rakip oldular.

Ama savaşçı enerjileri başka yönlere de yayıldı.

Korkunç  İvan’ı   Çar olarak tanıdılar ve Kazan (1552) ve Astrahan’ın (1566) alınışına katılarak  Asya’lı konar – göçer toplumların  püskürtülmesinde ilk  Çar’lara büyük ölçüde yardım ettiler.

1582 ‘ de  , Yermak  yönetiminde Don ve Volga Kazakları güçlü Stragonov ailesinin Urallar’daki kurumları  korumak için Sibirya Han’ lığını fethettiler .

Kazaklar  sonunda , Rus imparatorluğunun sınır bölgelerinde on bin yerleşme alanı  / voyska  kurdular. En kalabalık olan Don Kazaklarına sonradan  Kuban , Terek , Astrahan , Orenburg , Ural, Sibirya , Semireçe , Zabaykalya , Amur , Usuri Kazakları da katıldı.

Kazaklar zamanla birbirlerine bağlılıklarını ve kavgacı bağımsızlıklarını yitirdiler.

—–

Hetman’ ları  Çar’ lar   atamaya  başladı.  Mennun – mutlu  olmayan Kazaklar bazı kanlı köylü isyanlarına önderlik ettiler.  

(Stenka Razine [1669-1771], Pugaçov [1771-1774]).

Pugaçov  isyanı , Ural’ ların güneyinden başlayarak Volga kıyılarına kadar yayıldı, özellikle Sibirya’nın, sonra da 1750 ye kadar Orta Asya’nın fethinde öncü rolü oynayan Kazaklar, günden güne savaşçı ve konar – göçer hayatlarından  vaz geçerek tarıma yöneldiler.

Çar’lar ,  yoksul   Kazaklarla çatışan ve istibdadı  / baskı  yönetimini destekleyen toprak ve köle sahibi zengin   Kazakları kayırdılar.

—–

1861  de  Tarım reformu Kazakların yararına oldu.

Kazak toplulukları askerlik yapma karşılığı topraklarının üçte ikisinin sahibi oldular.

1869 da Sivil ve askeri yüksek memurlar topraklarının tamamına  sahip oldular .

—–

Kazaklar son  Çar’lar zamanında ayaklanmalara karşı iktidarın en iyi savunucusuydular  ama 1917 Şubat- Mart’ındaki .çekimser tutumları, 2. İnci Nikolay ‘ ı  istifaya zorladı. İç savaş sırasında Kazakların bir kısmı Kızılorduya katıldıysa da çoğunluğu 1. Haziran .1918 kararnamesiyle özel  ayrıcalıklarını ortadan kaldıran komünist rejime kin bağladı. Toprakların devletleştirilmesi bu kini  büsbütün arttırdı.

—–

Gene de  2 . inci Dünya savaşında Sovyetlerin yeniden teşkilatlandırdığı / oluşturduğu  Kazaklar, Almanlara karşı savaşta yararlık gösterdiler.

——————————-

Osmanlı  Kazak / Kozak   

ilişkileri

—————————— 

Slav Kozak ve Türk soyundan Kazak isimlerinin Türkçedeki benzerliği tamamen fonetik kurallardan kaynaklanmaktadır.

Slav Kozakları tarih biliminde Kozaklar şeklinde anılmakta olup, ancak bu terime çoğu zaman uyulmadığından dolayı Kazak Türkleriyle karıştırılmaktadırlar.

—–

Don  ve  Dnieper  Kozakları / Kazakları yaşamlarını yağmalar ile sağlamaktaydılar .

1613 de , Tuna ve Karadeniz kıyılarındaki  Osmanlı ve  Kırım arazisine çeşitli yıllarda birçok defa  saldırdılar.   Çayka denilen hafif gemi veya kayıklarla Sinop’u bastılar. Baskın haber alınınca, Karadeniz koruması  Şakşaki  İbrahim Paşa, Don ırmağı ağzında pusu kurdu.  Pusudan kurtulmaya çalışırken Kırım Tatarlarının  hücumuna uğradılar.

—–

1616  da , Boğdan işlerine karıştılar. Jeremie  Mogila’nın ölümü üzerine Stefan Tomsa, Boğdan voyvodası  olarak  atanmıştı. Stefan Tomsa’nın voyvodalığını kabul etmeyen Jeremie’nin dul karısı, Lehistan’a gitti, damadı leh asillerinden Samuel Karezky’ye toplattırdığı  Kazak ordusuyla Stefan’ı kovdurdu.

27.9.1617  de  ,Osmanlı devleti tarafından Boğdan serdarlığına getirilen İskender Paşa, bu orduyu yendikten sonra Kazak  sorununun  çözülmesiyle görevlendirildi. Dniester baylarında Lehistan ordusuyla savaş tehlikesi belirdi. Fakat Lehlilerin isteği üzerine bir antlaşma  yapıldı .

Lehliler, Kazakları Karadeniz’e çıkarmamayı, Osmanlılar da Tatarlara akın yaptırmamayı   kabul ettiler. Fakat, gerek Kırım Han’ı, gerek Kazaklar, karşılıklı akın ve yağmalardan vazgeçmediler. Bu arada İskender Paşanın aracılığıyla Boğdan voyvodalığına  getirilen Gratiani, Osmanlılara karşı ayaklandı.

Lehliler Gratiani’ye yardım ettilerse de, İskender Paşa, Gratiani’yi  Yaş yakınlarında yenilgiye uğrattı ve  Leh ordusu başkumandanı  Stanislas Zolkiewsky, savaşta öldü. Lehliler, barış yapmak için İstanbul’a bir elçi gönderdiler, fakat elçi geri dönmek zorunda kaldı.

29.4.1621 de , 16 tıncı Osmanlı padişahı  2. İnci Osman  , devam  edegelen olaylara son vermek için Lehistan seferine çıktı . İki ordu Dniester kıyısında Hotin’de karşılaştı. Kaptanıderya Halil Paşa, Karadeniz’de rastladığı bir  Kazak filosunu ağır yenilgiye uğrattıktan sonra  İsakçı’da orduya katıldı. İçinde 12 bin  Kazak  bulunan, leh ordusu oldukça yıpratıldı, fakat kesin sonuç alınamadı. Lehliler, Eflak voyvodası  Konstantin Serba’nın aracılığıyla barış  önerisinde  bulundular.

5. Ekim .1621 de yapılan antlaşma uyarınca. Lehliler, Kazakların hareketlerini kontrolleri altında bulundurmayı   üstlendiler . Kazaklar, buna rağmen, Osmanlı devletindeki iç karışıklıklardan yararlanarak, yine Karadeniz kıyılarına akınlara başladılar. Bunun üzerine Serdar Recep Paşa, 600 Çayka’lık bir  Kazak filosunu yendi (1. Ekim .1622).

—–

20.7.1624  de , Kırım’daki ayaklanmalar sırasında  Osmanlı donanmasının Kırım’da bulunmasından yararlanan Don Kazakları, Karadeniz’den Boğaziçi’ne girerek Yeniköy’ü ve Sarıyer’i bastılar. Fakat üzerlerine gönderilen kuvvetlerin karşısında  geri çekilmek zorunda kaldılar.

Ekim . 1625  de , kaptanıderya Recep Paşa, donanmayla Köstence’nin kuzeyinde Kara Harman’da Don Kazak donanmasını  yıprattı.

31. 5.1628 ’de kaptanıderya Hasan Paşanın Kırım’dan dönerken bir kazak filosunu  bozguna uğratması Osmanlı devletiyle Lehistan arasında gerginliğe yol  açtı. Tuna kumandanıyla Vidin valisi Abaza Mehmed Paşa, Eflak Boğdan voyvodalarıyla  Dobruca Tatarlarından yardım kuvvetleri alarak Lehistan’a girdiler.

15.4.1634 ‘ de Lehistan’ın barış için göderdiği elçi, bazı Türk  önerilerini kabul etmediğinden geri çevrildi.  17 . inci Osmanlı padişahı  4 üncü Murad  Lehistan üzerine  sefere çıktı .

—–

Lehliler, Serdar Murtaza Paşa ile yeni bir barış antlaşması yaptılar. Don  Kazak akınlarının önlenmesi  sorunu  bu antlaşmada da ön planda yer aldı.

5.7.1638  de , Kırım  Han’ı Ninayet Giray’ın Osmanlı devletine isyanı sırasında, Zaporag ve Den Kazakları ile birlikte harekete geçerek Azak kalesini ellerine geçirdiler .

1643  de , Rus  Çarı Michel Romanof, kalenin yıkılmasını ve Kazakların geri çekilmesini istedi. Bu olay üzerine Kefe  beylerbeyliğine getirilen İslam Paşa. Don Kazaklarının karargahı olan ada ile Çerke-Kerman, Metace hisarlarını / kalelerini  ele  geçirdi.

1652  de Don Kazakları,  15 kadar  Çayka ile Rumeli kıyısındaki Balçık, Misivri, Şile, Terkos kasabalarını,

1654 de  Ereğli ve Varna taraflarını yağmaladılar.

——

Ortodoks Kazakların bir kısmı, Katolikliğe girmeye zorlandıkları için, Lehlilerden yüz çevirdiler ve Kırım Han’ ına başvurdular.3 üncü  İslam Giray ‘ ın  1650 deki Lehistan seferine katıldılar.

——

Tatarların  kardeş Kazaklar adını verdikleri bu Kazakları, yeniden emri altına almak isteyen leh kralı, 1652 de Avusturyalılardan da yardım alarak Kazak  Hatmanı Hemiyenitski ‘ nin  üzerine yürüdü, fakat yenildi ve 27. Aralık. 1652 de imzaladığı  Zibarov barışıyla, Tatar ve Kazak ülkelerine saldırmamayı  kabul etti.

——

1669 da, Ukrayna’da, leh kralına bağlı Sarıkamış Kazakları  Hatmanı Doroşenko, Osmanlı devletinin himayesine /  koruma ve kollamasına  girdi. Ancak Kırım  Han’ ı Adil Giray , Potkoli Kazaklarından Honensko’yu  Hatman yapınca, iki  Hatman arasında anlaşmazlık çıktı.

Lehliler bundan yararlanarak Doroşenko’ya ait bazı palangaları aldılar ve  bu durum  Osmanlı-Lehistan savaşlarına yol açtı. Bucaş antlaşmasıyla Ukrayna, Kazaklara bırakıldı (1672). Doroşenko, 1675 yılına kadar Osmanlılara bağlı kaldı.

Bu tarihte Ruslara bağlanarak Çehrin kalesini onlara teslim etti. Bunun üzerine Doroşenko’nun yerine, Himilnits’ki adında bir papaz gönderildi.

1681 de  , Çehrin seferinde Çehrin kalesi alınarak yıkıldı ve Osmanlı-Rus savaşı, Kırım  Han’ının aracılığıyla sona erdi .

——

1683 de , Viyana’nın  ikinci defa kuşatılmasıyla başlayan Avusturya savaşlarına, Ruslar, 1689 da katıldılar ve Osmanlı ordularının yenilgileri üzerine Kazaklarla birlikte Kırım’ı almaya girişimde bulundular .Kırım  Han’ı Selim Giray Rusları, oğlu  Azamet Giray da  Don Kazaklarını yenilgiye uğrattı.

1696 da , Azak kalesi Rusların eline geçti .

1699  da  , Karlofça antlaşması ile Ukrayna Lehistan’a bırakılınca Kazak-Osmanlı ilişkileri sona erdi.  

———

Kaynak

———

Kazakistan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği ve T.C. Dış Ticaret Müsteşarlığı web sitesi 

Prof.Dr. Yücel Öztürk  görüntülü anlatı .

Hakkındabilal.com

Turkkazak.com

Altayli.net

Sosyoloji.com

Nesra . org

Osmanlı-Kazak ilişkileri

Bayrak : Kazakistan.kz

—————————–

Sonuç olarak ;

Türk Kazaklar ile Slav Kozakları  ayrı milletlerdir.

Asla  karıştırılmamalıdır .

Uzun bir araştırma sonucu bilgileri bir araya topladım .

Kazak liderlerini , edebiyat değerlerini  ‘’ Türk değerlerimiz ‘’ de paylaştım.

Sadeleştirmeleri  yaptım .

Dileyen  arkadaşım , dilediği şekli ile kullanabilir .

İdris Kulaçoğlu . 9.4.2019  01: 30  çalışma odam .

Reklam